Zeytini tek başına kabul ediyor muyuz, ama hiç tuz olmadan? Önce zeytinin de bir aroması olduğunu kabul etmenin vaktidir. Zeytin de zeytin ağacının meyvesi. Sadece dalından koparıldığıda gerçekten çok acı bir meyvecik. Ve neredeyse tüm kullanımlarında önce su ve tuz ile birleşmesi zorunlu kılınmış. O zaman biraz yaratıcılık katalım mı biz bu işe? Önce kendine sakladığı o özel aromayı ortaya çıkarmalıyız. Zeytinleri hasattan sonra özel tasarlanmış bir makine ile dehidre ederek acı suyunu alıyoruz, saf meyve rayihası ortaya çıkıyor ve kendi tadına kavuşuyor. Tuzlanma işlemi yapılmıyor. Acısı alınan o zeytin tanesi kendine has aroması ile bambaşka bir yemişe bürünüyor. Acı çikolatadan, sert bir kahve çekirdeğinin aromasına kadar farklı notalar barındıyor. Elde edilen bu özel rayihalı meyveyi yani “saf zeytini” artık kavanazolayabiliriz. Kilye Tuzsuz Sele Zeytinin hikayesi işte böyle. Zeytinin yararlarını hepimiz biliyoruz bir de tuz ile örtülmediğinde, hiç tuz içermeyen diyetleri de hesaba kattığımızda bu zeytin gerçekten özel. Rayihası çok başka aroması ile damakta uzun ve kompleks notalar taşıyor. Fırından yeni çıkmış akşam simidi (veya evde yapılmış bir bagel) ve Kilye Sızma Zeytinyağı ile eşleştiğinde damaklarda unutulmaz bir anısı olacaktır.